





Türkiye’nin hidroelektrik santral (HES) ve baraj politikasının mağdurları Çevre ve Orman Bakanlığı önünde bir araya gelerek Bakanlığı protesto etti.
25 Haziran 2010, Ankara – 50’yi aşkın vadiden gelen dere mağdurları, sayısı 1700’ü aşan dere ve akarsuda, bölge insanlarına, kültür mirasına ve doğaya zarar veren hidroelektrik santral (HES) ve baraj inşaatını protesto etmek için Çevre ve Orman Bakanlığı önünde bir araya geldi.
Türkiye Su Meclisi’ni oluşturan, bugüne kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinde HES ve barajlara karşı yerel kampanyalar yürüten gruplar Çevre ve Orman Bakanlığı önüde ilk defa ortak bir protesto gerçekleştirerek “Dere soykırımını durdur!” mesajını verdi. Yapılan açıklamada, yürüttüğü su politikasındaki kabul edilemez yanlışlarnedeniyle Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun görevden alınması talep edildi.
Doğu Karadeniz Vadileri, Yuvarlakçay, Hasankeyf, Göksu Vadisi, Munzur Vadisi, Düzce, Küre Dağları, Çoruh Havzası, Macahel, Eskişehir, Allianoi, Havran ve Batı Toroslar’dan gelen HES ve baraj mağdurları Bakanlık önünde bir araya geldi. Protesto sırasında her bir dereyi temsilen “Eroğlu’nu Durdur!” ve “Dere Soykırımını Durdur!” pankartları taşındı. Katılımcıların bazıları HES ve baraj projeleri nedeniyle kaybolan yerel kültürleri temsilen basın açıklamasına yerel kıyafetleriyle iştirak etti. Verilen fotoğrafta, Havran Çayı’ndaki mağaraları sular altında kalan yarasaların ve Hasankeyf’te yaşayan Kaplumbağa Rafet’in dev kuklaları da yer aldı.
50’yi aşkın derenin temsilcisi adına açıklama yapan Türkiye Su Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Yakup Okumuşoğlu, “Türkiye coğrafyası, tarihin hiç görmediği bir doğa yıkımının içinden geçmektedir. Bu yıkımın nedeni, binlerce yıldır bu topraklara hayat veren dere ve akarsuların HES ve baraj inşaatlarına konu edilmesidir. Sayısı 1700’ü aşan dere ve akarsuda, bölge insanlarına, kültür mirasına ve doğaya olumsuz etkileri dikkate alınmadan kaynağından denize kadar peşi sıra birden fazla HES ve baraj inşaatı planlanmış, pek çoğunun ise inşaatına başlanmıştır. Türkiye’nin dereleri, su havzaları, bu akıl dışı uygulama ile ranta teslim edilmiş, doğal kaynaklarımız sermayenin işgali altına sokulmuştur. Uygulamanın hukuk dışılığı açılan onlarca dava ile tespit edilmiştir. Ancak mahkeme kararlarına rağmen Bakanlık aynı yanlış uygulamayı tekrarlayan işlemlere imza atmaya devam etmektedir. Mahkeme kararlarına rağmen yenilenen işlemler nedeni ile HES inşaatları bir türlü durdurulamamaktadır. Bu uygulama ile Anadolu’nun yaşam kaynağı dere ve akarsularımız adeta bir soykırımın içinden geçmektedir” açıklamasında bulundu.
Okumuşoğlu, yaptığı basın açıklamasında Türkiye Su Meclisi’nin taleplerini şöyle dile getirdi: “Yürürlükteki yanlış su politikasının mimarı olan, çevreyi ve doğayı koruyamayan Çevre ve Orman Bakanı Prof.Dr.Veysel Eroğlu hemen bu gün görevden alınmalıdır. Enerji sorunu tüm dereleri kaynağından denize peşi sıra HES’lerle doldurularak çözülemez. Suların asıl işlevi HES’leri değil ona bağlı yaşamı devam ettirmektir. Sular doğaya aittir. İnsanların, hayvanların, bitkilerin ve diğer canlıların suya olan gereksinimi dikkate alınarak suları doğal yatağından akıtmayan, akışını kesen tüm HES ve baraj inşaatları derhal durdurulmalı, iptal edilmelidir.”
BASIN AÇIKLAMASINDA YER ALAN HES ve BARAJ MAĞDURLARI
Akseki Gümüşdal
Alakır Nehri
Allianoi
Andon
Ardanuç Dereleri
Arhavi
Artvin Meydancık
Barhal Vadisi
Birecik
Borçka
Cimil
Çatalzeytin – Akçay
Çaykara Solaklı
Çit Deresi
Çoruh Vadisi
Dalaman Çayı
Dicle Vadisi
Erenler Köyü
Fındıklı Arılı
Fındıklı Çağlayan
Fırtına Vadisi
Girlevik Şelalesi
Giresun Çanakçı
Giresun Keşap
Gölyaka Düzce
Görele
Güneysu
Gürgen
Gürleyikli Avatarlar
Hasankeyf
Havran Çayı
Hemşin
İkizdere
İspir Aksu Deresi
Kaş Gömbe
Kılıçkaya
Korkuteli Sürekler
Loç Vadisi
Macahel
Melet Çayı
Munzur Vadisi
Murgul Dereleri
Papart Vadisi
Saklıkent
Salarha
Sarıkeçili Göç Yolu Göksu Vadisi
Senoz Vadisi
Şavşat Dereleri
Tonya Fol Deresi
Tortum Vadisi
Uzungöl
Yusufeli
Yuvarlakçay